Kedileri küçük yaşlarımdan beri severim.
Yaşadığım ortam uygun oldukça hep bir kedim oldu. Genellikle yavruyken almayı tercih ettim. Ufacıklıktan beri hep benimle oldular. En çok gördükleri canlı ben oldum yani.
Çok kızarım kedilere ve diğer hayvanlara zarar verenleri gördüğümde! O zavallı hayvana yapılanın aynısını o kendini insan sanan kişiye yapılsın isterim! Yakınlarda, sokakta kediye tekme atmaya çalışan bir çocuğu dövecektim neredeyse! Merhametimi kaybediyorum hayvanlara zarar verenlere karşı!
Bir söyleşi okudum bugün. Bir hanımefendi kedi belgeseli çekmiş ve Amerika’da şuan tüm sinema gündemi bu belgesel olmuş. Youtube ile yapılan anlaşmayla, ülkedeki her yer bu kedi belgeseli ile süslenmiş…
Ve bir rekor. Amerika’da bugüne kadar en çok izlenen türk filmi olmuş. Belgesel İstanbul’da çekilmiş ve kedi ile istanbullu'nun ilişkilerini anlatıyor…
Çokta güzel olmuş. Türkiye’de vizyona girerse izlemek lazım.
Bu arada kasım ayından beri sahiplendiğim kedimin resmini koyuyorum alta 🙂 ben ona canım, aşkım falan diye hitap ettiğim için öyle hitaplara cevap veriyor… Yeni koyduğum ismi ise LİMON.
8 ramazan, cumartesi / istanbul