Hatırla ki, ölüm var!

Her yolu meşru görenlerin düştükleri çukurları görmezlikten gelirsek, bizim de aynı çukura düşme ihtimalimiz vardır.

Aldığımız nefesler sayılıyken, biz ‘ölüm’ gerçeğimizi çok kere unutuyoruz.

Ancak ölümün soğuk yüzüyle yüzleştiğimizde birden ‘ölüm’ gerçeği boca ediveriyor tüm zihnimize. Korku değil, endişe yaşıyoruz. Bir gün başımıza mutlak surette gelecek olan bir gerçeklik bizi korkutamaz zaten. Sadece ‘sonrasına hazır mıyız acaba’ endişesi taşıyoruz…

Yaşlı genç her birimizin bu dünyaya dair planları var. Hepimiz çok şeyler hedefliyoruz (hedeflemeliyiz de) ama bu hedefleri belirlerken ve onları hayata geçirmek için çalışırken Allah’ın bize sunduğu bazı gerçekliklerden habersiz davranamayız. Ölüm gerçeği bunlardan biri.

Hedef koyarken kendimize, eğer ölümü unutursak, o hedefin ve hedefe giden yolun ‘meşru’luğunu sorgulama gereği duymayız. Buda hayli sakıncalı sonuçlar doğurabilir. İlla ki yanılırız, hata yaparız demiyorum ama yapabiliriz. Çünkü sınırsız meşru yollarda yürümek bizi hedefimize helal bir şekilde ulaştırmayabilir. O nedenle meşruluğu her zaman ön planda tutmamız gerekiyor. Hedefe giden her yol asla meşru değildir.

Her yolu meşru görenlerin düştükleri çukurları görmezlikten gelirsek, bizim de aynı çukura düşme ihtimalimiz vardır.

Bir yolun meşru olup olmadığını hiç bir kul belirleyemez. Bizim yolumuza kural koyucu tek varlık Yaratıcı’mızdır. Ve O’nsuz çıktığımız her yolda gayri meşru bir çıkmaz sokağa sapma ihtimalimiz her zaman vardır.

Bize düşen, ölüm gerçeğini hiç unutmadan yola düşmektir. Yolumuz aydınlık ola…

5 ramazan, çarşamba/ istanbul

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir